Soğanlar genellikle salatalarda ve grip ve soğuk algınlığı için bir halk ilacı olarak kullanılır. En yaygın kullanılanları yeşil, soğan, pırasadır. Genel olarak, soğan ailesi birkaç tür içerir. Ve faydalı özellikleri eski zamanlardan beri insanlar tarafından bilinmektedir.
Her şeyden önce, soğan güçlü bir doğal antibiyotiktir. Ve bu özellik özellikle soğuk algınlığı ve bulaşıcı hastalıkların daha sık görüldüğü kış aylarında önemlidir. ARVI ile burun akıntısı, baş ağrısı, soğan sadece dahili olarak tüketilmez, aynı zamanda kesilip solunur.
Ayrıca soğan genel halsizlik, hipertansiyon, romatizma, diyabet, gastrit ve hemoroid için kullanılır. Erkekler için prostat kanserinin önlenmesinde faydalıdır. Haricen siğilleri yok etmek, nasırları ve sivrisinek ısırıklarını iyileştirmek, dermatiti tedavi etmek ve saç dökülmesini önlemek için kullanılır. Bazen soğan suyu nevrasteni ve uykusuzlukla başa çıkmaya yardımcı olur.
Soğanların tüm bu durumlarda etkinliği, faydalı özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Kanı temizleyebilir, sindirimi uyarabilir ve metabolizmayı aktive edebilir. Uçucu yağlar, A, B ve C vitaminleri, flavonoidler ve eser elementler içerir: demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor, kükürt. Kokuyu bu kadar keskin yapan kükürttür.
Yeşil soğan, soğandan daha fazla vitamin içerir, bu nedenle özellikle bahar beriberi sırasında faydalıdır. A vitamininin oluştuğu çok sayıda C vitamini, B grubu ve karoten içerir. Yeşil soğan ayrıca antibakteriyel özelliklere sahiptir, bu nedenle ARVI'nın önlenmesine yardımcı olur. Ve yeşil klorofil, kan için ve vücut hücrelerini genç tutmak için çok faydalıdır.
Pırasa, soğandan daha hassas ve hoş bir tat ve aromada farklılık gösterir. Ayrıca B ve C vitaminleri açısından da zengindir. Tuz içeriği idrar söktürücü özelliklerinden sorumludur.
Diğer birçok yiyecek gibi, soğanların da kontrendikasyonları vardır. Bir ataktan kaçınmak için astımlılar için, hipertansif hastalar için kan basıncında bir sıçramaya neden olmamak için kullanılması tavsiye edilmez. Soğanı aşırı kullanmayın, çünkü sindirim organlarını tahriş edebilir, mide suyunun asitliğini artırabilir ve kalbin çalışmasını olumsuz etkileyebilir.