Çocukluğumuzdan beri her birimiz çorbanın her gün yenmesi gerektiğini biliyoruz, bu genel olarak mide ve sindirim sistemi organlarıyla ilgili sorunların önlenmesine yardımcı olacaktır.
Bir yandan, ilk yemek (çorbalar, pancar çorbası, hodgepodge, püre çorbası) vücuda paha biçilmez faydalar sağlar. Çorbalar açlığı hızla giderir, soğuk havalarda ısınmaya yardımcı olur, iyi emilir ve mideyi aşırı yüklemez. Günlük çorba yiyen bir kişi, büyük miktarlarda mineral ve vitamin alır. Burada elbette evde pişirilen çorbalardan bahsediyoruz, bir torbadan yarı mamul bir ürün sadece vücuda zarar verir. İlk kursların nadir kullanımı vücudun tükenmesine, sindirim sisteminin işleyişinde bozulmalara ve genel zayıflığa neden olabilir. Çorbaları günlük diyette reddederseniz, gastrit çok hızlı gelişebilir ve ardından mide ülseri gelişebilir.
Bir kişiye en büyük fayda, örneğin pancar çorbası, turşu, karabuğday çorbası vb. Gibi çok miktarda sebze ve tahıl içeren çorbalardır. En işe yaramaz makarnalı çorbalardır.
Öte yandan, uzun süreli pişirme, tüm temel besin maddelerinin %60'ından fazlasını yok eder ve çorbanın faydaları o kadar da açık değildir. Yağlı, zengin et suları ise hazımsızlığa ve mide asiditesinin artmasına neden olur. Uzun süreli kaynama ile kemik üzerindeki et, ağır metallerin et suyu tuzlarına, etten antibiyotiklere ve hatta kanserojen maddelere salınır. Birçok ev hanımının favorisi olan, bitkisel veya hayvansal yağda pişirilen kızartma, vücudu gereksiz kalorilerle doyurur ve çorbanın faydalarını en aza indirir.
Yararlılık açısından ideal bir çorba hazırlamak için et, balık ve tavuk sadece güvenilir satıcılardan satın alınmalıdır. Kızartma yağı su ile 1: 1 oranında seyreltilmelidir. Sebzeleri ve tahılları biraz az pişmiş bırakmak daha iyidir, ocak kapatıldıktan 20-30 dakika sonra kendi kendilerine "ulaşır". Bu kriterlere göre hazırlanan çorba sadece vücuda fayda sağlayacaktır.