8 Mayıs 1886'da Amerikalı eczacı John Pemberton, tüm dünyanın yakında öğrendiği lezzetli bir içecekle geldi. "Coca-Cola" adının Pemberton'ın muhasebecisi tarafından önerildiğine inanılıyor. Bir zamanlar, tropik kola ağacının fındıklarının bir kısmı üç kısım koka yaprağına eklenirdi. Patent, bu içeceğin herhangi bir sinir bozukluğunun tedavisinde yardımcı olduğunu belirtiyor. Pemberton, karışımının morfine duyulan iştahı azalttığını, gücü geliştirdiğini ve ruh halini iyileştirdiğini iddia etti. Şimdi içeceğin bileşimi çok değişti.
Talimatlar
Aşama 1
Bugün, Coca-Cola'nın gerçek tarifi en katı şekilde gizli tutuluyor. Ancak zararlı olanın içeceğin kendisi değil, bileşimini oluşturan gıda katkı maddeleri olduğu bilinmektedir. Bunlardan biri kafeindir. Bu madde mat, çay, guarana, kahve çekirdeklerinde bulunur. Küçük konsantrasyonlarda kafein, zihinsel ve kas aktivitesini uyarır, stresi azaltır, hafızayı geliştirir ve fiziksel efordan kurtulmaya yardımcı olur. Coca-Cola'da bu alkaloidin içeriği oldukça yüksektir. Bu gazlı içeceğin sadece bir bardağı vücudun neşe hormonu olan serotonin üretmesini sağlar. Sinirsel uyarıların iletimini hızlandırır, bu da insanı bir süreliğine biraz daha mutlu eder.
Adım 2
Çok miktarda Coca-Cola içmek, vücudun çok miktarda kafein almasına neden olur ve bu da olumsuz davranmaya başlar. Bilim adamları ve doktorlar, 1 litre veya daha fazla kola içen kişilerde tansiyonun yükseldiğini, kalbin daha sık atmaya başladığını belirtiyor. Doktorlar, hipertansif hastaların yanı sıra aritmi veya iskemi bulanlar için kola kötüye kullanılmasını önermezler. Coca-Cola, 300 ml miktarında periyodik olarak (haftada 1 defadan fazla olmamak kaydıyla) tüketildiğinde vücuda zararsızdır.
Aşama 3
Coca-Cola mide asidini artırdığından ülser veya gastrit hastalarına önerilmez. Ayrıca koladaki fosforik asit kalsiyumu vücuttan atar. Bu, kemikleri kırılgan hale getirebilir, tırnakları kırılgan hale getirebilir ve böbreklerin ve karaciğerin normal işleyişini etkileyebilir. Dünyanın en popüler gazlı içeceği akneyi teşvik eder ve kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatır.
4. Adım
Coca-Cola, E etiketli katkı maddeleri içerir. Asesülfam potasyum (E950), sakarozdan birkaç yüz kat daha tatlıdır. Bu katkı içeceğin raf ömrünü uzatır, kalorisi yüksek değildir, alerjiye neden olmaz. Ancak E950, bağımlılık yapan ve kardiyovasküler sistemin işleyişini bozan metil ester ve aspartik asit içerir. Asesülfam potasyum, birçok şekerli gazlı içecekte aspartam (E951) ile birlikte kullanılır. Aspartam, fenilalanin ve asparaginden oluşan iyi bilinen bir tatlandırıcıdır. E951, diyabetli ve aşırı kilolu kişiler tarafından küçük miktarlarda kullanılabilir. Son araştırmalar, aspartamın kanser hücrelerinin büyümesini uyardığını, Parkinson ve Alzheimer'ın ve birkaç düzine başka ciddi hastalığın seyrini hızlandırdığını göstermiştir.
Adım 5
Siklamik asit ve tuzları (sodyum, kalsiyum ve potasyum) etikette E952 olarak belirtilmiştir. Bu koruyucu sentetik bir şeker ikamesidir. 1969'da katkı maddesi Amerika ve Kanada'da kanserojen ve kansere neden olan bir ajan olarak yasaklandı. 1975'te Singapur, Güney Kore, Japonya ve Endonezya'da siklamik asit yasaklandı. Ancak, 1979'da Dünya Sağlık Örgütü, maddenin zararsız olduğunu ilan etti.
6. Adım
Coca-Cola'nın bir parçası olan ortofosforik asit (E338), bir insan tırnağını dört günde iz bırakmadan çözebilir. Bu asit cildi ve gözleri tahriş eder. Bu katkı maddesi nedeniyle Coca-Cola mükemmel bir deterjan olarak kabul edilmiştir. Bu içecek paslı lekeleri giderir. Eski, paslı bir cıvatayı sökemiyorsanız, bir bezi Coca-Cola'ya batırın ve yuvayı bununla sarın. Birkaç dakika sonra cıvata çok fazla sorun çıkarmadan gevşeyecektir. Giysilerinizde potasyum permanganat, parlak yeşil, vişne suyu, kan, çimen lekeleri varsa, Coca-Cola onlardan kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Bir kase suya bir kutu içecek ve biraz çamaşır tozu ekleyin. Giysileri 10-15 dakika bekletin ve ardından makinede her zamanki gibi yıkayın.