Uzun bir süre boyunca, diyet lifinin sindirim sistemindeki rolü önemli değildi. Ve sadece birkaç on yıl önce, onlarsız bir insanın var olamayacağı kabul edildi. Lifin kendisi herhangi bir vitamin veya mineral içermemesine rağmen, emicidir ve zararlı maddeleri ve toksinleri vücuttan uzaklaştırır.
Talimatlar
Aşama 1
Diyet lifi, kardiyovasküler sistem hastalıkları geliştirme riskini azaltır. Avrupalı bilim adamları tarafından yapılan çok sayıda araştırma, sistematik olarak lif tüketen kişilerin kalp krizi ve felç gibi hastalıklara daha az duyarlı olduğunu kanıtlamıştır.
Adım 2
Sindirim sisteminin normalleşmesi doğrudan gıdadaki diyet lifinin varlığına bağlıdır. Özünde, bağırsaklarımızdaki faydalı bakterileri besleyen prebiyotiklerdir. Dışkının normalleşmesine katkıda bulunurlar, vitaminlerin ve faydalı mikro elementlerin sentezini gerçekleştirirler ve ayrıca iyi bir bağışıklık durumunu korurlar.
Aşama 3
Diyet lifi kan kolesterol seviyelerini düşürür ve böylece ateroskleroz ve damar aşınmasına karşı korur. Gerçek şu ki, kolesterol, safra ile birlikte sindirim sistemine atılan safra asitlerini oluşturur. Bazıları geri emilebilir ve tekrar kolesterol oluşturabilir. Diyet lifleri, emilme sürecini engeller ve böylece kan damarlarımızı korur.
4. Adım
Son zamanlarda yapılan çalışmalar, lifin kötü huylu tümörlerin gelişimini engelleyebileceğini göstermiştir. Bu özellikle kolon kanseri, meme ve yumurtalık kanseri için geçerlidir. Bu durumda, diyet lifi, kanserojenlerin emilmesine izin vermez ve kanser hücrelerinin aktivasyonunu etkiler.
Adım 5
Ve elbette, lif kilo vermek için basitçe yeri doldurulamaz. İlk olarak, midede su tutabilir ve böylece yiyecek hacmini artırabilir, ancak aynı zamanda minimum kalori alabilir. İkincisi, diyet lifli yiyecekler iyice çiğnemeyi gerektirir, bu nedenle tokluk hissi zamanında gelir ve fazla yemek yiyemezsiniz. Üçüncüsü, lif şekerlerin emilimini yavaşlatır ve bu da kan şekeri seviyelerinin gerekli seviyede tutulmasına yardımcı olur.