Çoğumuz doğru beslenmeyi düşünürüz. Bazıları gönüllü olarak, abur cubur ve büyük porsiyonlardan sonsuza dek vazgeçmeye karar verirken, diğerleri doktorların acil tavsiyesi üzerine.
Bildiğiniz gibi mide, hacmi yaklaşık 350 ml olan kaslı bir organdır. Yiyeceklerin kontrolsüz emilimi, büyük porsiyonlar, sık atıştırmalıklar sonunda midenin esnemesine, hacminin artmasına ve normal porsiyonun artık doymamasına neden olacaktır. Organı orijinal boyutuna döndürmek o kadar zor değil, asıl mesele bazı tavsiyelere kesinlikle uymak.
Yemekler fraksiyonel olmalıdır. Burada her şey çok basit: Bir günde yemeyi planladığınız yemek, zihinsel olarak 4-5 porsiyona bölünmeli ve her bir kısmı uygun zamanda tüketilmelidir. Ayrıca tüm yağlı ve abur cubur yiyeceklerin sindirilmesi için zamanın olması için günün ilk yarısında tüketilmesi gerekir. Doyurucu bir kahvaltının gün içinde aşırı yemeye karşı bir garanti olduğunu unutmayın.
Yemekten yarım saat önce içilen bir bardak sade karbonatsız su mideyi kısmen doldurur, açlık hissini azaltır ve vücudu gerekli sıvı ile doyurur.
Temiz havada yürümenin iştahı uyandırdığına, aslında yürürken derin nefes almanın veya hafif egzersizin dokuların oksijenle doygunluğu nedeniyle açlık hissini körelttiğine her zaman inanılmıştır.
Çok fazla yemek yememek için mutfağa kitap almamalı, televizyon izlememeli veya hareket halindeyken yemek yememelisiniz. Sessizce, küçük (tatlı) bir kaşıkla yemek yemelisiniz, yiyecekleri dikkatlice çiğnerken tokluk hissi çok daha hızlı gelecektir. Tabakta yemek kalmışsa, onu "sonraya" bırakmak daha iyidir, çünkü amaç yemektir, mideyi zorlamak değil.
