İnsan vücudunda sentezlenemeyen sekiz amino asit esansiyel olarak adlandırılır. Vücuda gıda ile alımları basitçe gereklidir. Bu amino asitlerin sadece et ve süt ürünlerinde bulunduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Ancak bu bir yanılsamadır. Hayati aktivite için gerekli tüm maddeler vejetaryen menüden alınabilir.
Bitkiler, hayvanlardan farklı olarak su, hava ve topraktan protein sentezleme gibi benzersiz bir işleve sahiptir. Bitkiler de esansiyel amino asitleri sentezleyebilir ve insanlar gibi herhangi bir hayvanın vücudu bunu yapamaz. Bu nedenle, protein ve amino asitlerin birincil kaynağı bitki örtüsüdür.
Bitkisel gıdalarda büyük miktarlarda bulunan klorofiller, karbonhidratlar, vitaminler, mikro elementler gibi yardımcı elementler olmadan vücudun hayvansal proteini asimile etmesi çok zordur. Buna göre, bitkisel proteinli gıda, hem kaynağı hem de asimilasyonu için gerekli ek maddelerin bir kompleksidir.
Amino asitlerin ana bitkisel kaynağı, elbette, başta soya fasulyesi olmak üzere fasulyedir. Sekiz esansiyel amino asidin tümünü içerirler. Fasulye muhtemelen treonin ve fenilalanin gibi maddeler içeren tek bitki besinidir. Ama yine de, mutfak seçimi o kadar yetersiz değil, çünkü birçok fasulye çeşidi var: bezelye, soya fasulyesi, fasulye, mercimek, nohut, maş fasulyesi ve diğerleri.
Fasulyeye ek olarak amino asitlerin geri kalanı fındık, tohum, susam tohumlarından elde edilebilir. Bu besinler, kolayca sindirilebilir protein açısından çok zengindir ve diğer birçok faydalı maddeyi içerir.
Örneğin mantarlarda valin gibi yeri doldurulamaz bir madde bulunur ve muz ve hurmalarda triptofan bulunur.
Bir çocuğun vücudunun iki ek esansiyel amino aside ihtiyacı vardır - arginin ve histidin. Her çeşit fasulye, kuruyemiş ve tohumda kolayca bulunabilirler.
Amino asitlere ek olarak, vücudun başka birçok maddeye ve vitamine ihtiyacı olduğunu unutmayın, bu nedenle diyetin dengesini sürekli izlemeniz gerekir.
