Tarlalarda, yol kenarlarında, çorak arazilerde ve çayırlarda ot şeklinde büyüyen parlak mavi çiçekler görmüşsünüzdür. Bu, şekerleme ve kahve endüstrilerinde kullanılmak üzere başarıyla yetiştirilen hindibadır. Hindiba, faydalı özelliklere sahip tek kahve analoğudur.
Hindiba faydalı özellikleri
Hindiba kökü şunları içerir: %10-20 fruktoz, %60'a kadar inülin, glikozit intibin (ilaçlarda kullanım alanı bulmuştur), karoten ve C, B1, B2, B3 vitaminleri, mikro ve makro elementler (sodyum, potasyum, kalsiyum), magnezyum, fosfor, demir ve diğerleri), tanenler, organik asitler, proteinler, pektin ve reçineler. Hindiba kökünün en değerli bileşeni, sindirim sistemini normalleştirmeye ve metabolizmayı iyileştirmeye yardımcı olan bir madde olan inülindir.
Hindiba kökü uzun zamandır halk hekimliğinde popülerlik kazanmış, şifalı bir bitkidir. Modern tıpta, bu eşsiz ürün aynı zamanda çeşitli faydalı özellikler (yatıştırıcı, büzücü, idrar söktürücü, ateş düşürücü, şeker düşürücü, kolleretik, iltihap önleyici ve antihelmintik) sayesinde çeşitli kullanımlar bulur.
Hindiba kökü kaynatma, iştahı iyileştirmenin, pankreasın çalışmasını normalleştirmenin mükemmel bir yolu olarak kabul edilir. Bu bitki choleretic bir etkiye sahiptir ve safra taşlarının çözülmesini destekler, karaciğerde metabolik süreçleri ve kan akışını arttırır. Hindibada bulunan inülin, faydalı bağırsak mikroflorasının gelişimini destekler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bitkinin kökü, duodenum, mide, ayrıca gastrit, kabızlık, dysbiosis, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde ve önlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Hindiba, kardiyovasküler ve sinir sistemi için daha az yararlı değildir. Bu bitkinin kökünden yapılan bir içecek, hipertansiyon, depresyon, migren, nevrasteni veya uykusuzluk çeken kişiler için faydalıdır. Hindiba, içerdiği B vitaminleri sayesinde sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Kökün içerdiği potasyum, kolesterolün kandan atılmasına, kan damarlarını genişletmeye ve kalp kasılmalarının ritmini normalleştirmeye yardımcı olur. Hindiba, koroner kalp hastalığı, ateroskleroz, taşikardi ve kardiyovasküler sistemin diğer hastalıklarından muzdarip insanlara fayda sağlayacaktır. Yüksek demir içeriği, hindibanın aneminin önlenmesi ve tedavisi için başarıyla kullanılmasını mümkün kılar.
Düzenli olarak hindiba kökü tüketimi, bir kişinin vücudunu toksinlerden ve toksinlerden, ağır metallerden ve radyoaktif maddelerden kurtarmasına yardımcı olacaktır. Anti-inflamatuar ve bakterisit özellikleri nedeniyle hindiba, yara iyileştirici ajan olarak başarıyla kullanılmaktadır. Bu kökten elde edilen kaynatma ve infüzyonlar sebore, nörodermatit, egzama, sedef hastalığı, akne, alerjik dermatit, diyatezi, su çiçeği, furunküloz ve vitiligo tedavisinde etkilidir.
Kontrendikasyonlar
Bu ürünün sahip olduğu kontrendikasyonlardan bahsetmemek mümkün değil, çok azı var. Hindiba alımının antibiyotiklerle birleştirilmesi önerilmez, ilacın emilimini bozabilir. Damar sorunları olan kişiler için hindiba kullanmayı bırakmalısınız. Hindiba C vitamini açısından zengin olduğundan ve bazı kişilerin askorbik aside alerjisi olduğundan bitkinin kökünden içeceği içerken dikkatli olmalısınız. Solunum sisteminin spazmları ile hindibadan vazgeçmek gerekir.