1519'da Magellan'ın yolculuğuna katılanlardan biri bu tropik meyveyi sadece dünyada bulunabilecek en lezzetli meyve olarak adlandırdı. 17. yüzyılda, onu Avrupa'da (ve hatta Rusya'da - St. Petersburg seralarında) yetiştirmeye başladılar. Günümüzde taze veya konserve ananas meyve salatalarında, tatlı ve ekşi soslarda ve hatta pizzalarda kullanılmaktadır. Ayrıca kilosunu izleyen herkesin favori meyvesidir: kalorisi düşüktür, vücuttaki fazla sıvıyı atabilir ve metabolizmayı iyileştirir.
Talimatlar
Aşama 1
Ananasın boyutunu tahmin edin. Hamurunu saf haliyle yemek için büyük veya orta boy ananasları seçin (15-20 cm - meyvenin yapraksız yüksekliği). Küçük ananaslar (8-9 cm) de lezzetlidir, ancak tabakları süslemek için daha uygundur.
Adım 2
Ananasın olgun olup olmadığını belirleyin. Bununla birlikte, bunu bulmak kolay değildir: kabuğun rengi her zaman doğru bir gösterge değildir. Farklı ülkelerde, kendi özelliklerine sahip farklı çeşitler büyür: örneğin, Orta Amerika'dan olgun ananaslar bile yeşil kalır, ancak Afrika Fildişi Sahili'nde olgun ananaslar kehribar sarısıdır. Ancak ananasın alt kısmı sarıysa ve üst kısmı hala yeşilimsiyse, böyle bir ananas da satın alabilirsiniz: birkaç gün boyunca ılık bir yerde olgunlaşması için evde bırakın. Ayrıca ananastan çıkan dikenlere daha yakından bakın: olgun bir meyvede koyu kahverengidirler. Ananas rengi griyse ve kabuk pulları arasındaki damarlar koyulaşırsa, böyle bir meyve çürük olarak kabul edilir.
Aşama 3
Meyvenin dokunulduğunda sertliği ve sertliği iyi bir ananasın işaretleridir.
4. Adım
Sadece büyük bir ananas koklamak mantıklıdır: olgunlaştığında çok güzel kokuludur. Orta ve küçük ananaslar pratik olarak kokmaz.
Adım 5
Ananasın "tacına" dikkat edin: çok durgun olmamalı ve yaprak rozetinin yeşil ve sulu görünmesine izin verin. Yaprakların uçları kuru ise, bu sadece ananasın olgunluğunu gösterebilir. Çıkıştan bir yaprak çıkarabilirsiniz: olgun bir ananas için bunu yapmak kolaydır.